Bilmezlikten değil, fukaralıktan ölüyoruz...

Hafta sonu Denizli gencinden yaşlısına 4 insanını kaybetti. Hepsi de ucuz kazaların sonucunda yaşamını yitiren yurttaşlarımız, gelişmiş ülkelerde olsu belki de ölmeyecekti... Usta şair Ahmet Arif’in de deği gibi, insanımızın…

Denizli Manşet

EK GELİR İÇİN... Adem Arslan, 45 yaşında Denizli’de hatrı sayılır bir tekstilde dokuma şefiydi... Kendini iyi yetiştirmiş, dokuma işinde ustalığı iyi yapıyordu ve bölüm müdürlüğüne kadar yükselmişti. 3 çocuğu vardı, eşi 4’ncüsüne hamileydi... Çalıştığı işyerinden ne kadar kazanırsa kazansın, belli ki eksik bir şeyler vardı ve 4 çocuğun masrafı ağırdı...

O da kuzuyken aldığı koyunları kurban bayramı öncesi satıp ek gelir elde etmeye çalışıyordu. Koyun beslemek zor işti, arada otlatmak gerekiyordu. O da hamile eşini ve 3 çocuğunu bırakıp mesaisini bitirdikten sonra koyunları otlatıyordu. Ancak Denizli-Afyonkarahisar yolunun yoğun trafiğinde koyunlardan bazıları ürktü yola koştu. O da koyunları kurtarmaya çalışırken kendisi otomobil çarpması sonucu yaşamını yitirdi.

Onun bu ustalığı ve becerisi Avrupa ülkelerinde ailesini geçindirmekten fazla para kazanmasını sağlayacak düzeydeydi. Ama burada ne yazık ki ek iş yapmak zorunda kalıyordu.

ÇOK ACI BİR OLAY Günün en acı olayı... Acıpayam Yeniköylü Açıkkol ailesinin üç ferdi aynı motosikletteydi... Motosiklet kazaları Türkiye’nin en acı gerçeklerinden biri... İlyas Açıkkol, 80 yaşındaki annesi Emine ve 15 yaşındaki kızı Hülya’yı ssahibi olduğu plakasız motosiklete bindirdi. Aydın’ın Gencelli-Kuyucak kavşağına geldiğinde arkadan çarpan bir otomobil onları savurdu. Üçü de oracıkta can verdi. İlyas’ın bir otomobili olsa, hem annesini, hem de kızını gecenin karanlığında o motosiklete bindirir miydi?