Buldan’dan herkesin öğreneceği bir şeyler olan iki lokantacının hikayesi

Sıradışı hikayeyi, Buldan’da Yaşam Gazetesi’nden İbrahim Acıkara kaleme aldı. Acıkara’nın aktardığına göre; Bekir Şener’in işyerinde düdüklü tencere patlaması sonucunda yaralanarak on beş hastanede tedavi gören lokantacı Bekir Şener’in imdadına yine kendisi gibi lokantacı olan Mehmet Kulalı yetişti.

Düdüklü tencerenin patlamasıyla yaralanarak Buldan Göğüs Hastalıkları Hastanesinde on beş gün tedavi gördüğünü ama gözünün hiç arkada kalmadığını ifade eden Bekir Şener “Mehmet Kulalı benim kardeşim gibidir. Ben yaşadığım olay nedeniyle hastanede yatarken bana çok büyük iyilik yaptı. Her gün yemeklerimizi hazırlamakla kalmayıp müşterilerimize hizmet verdi. Hem kendi işyeriyle ilgilendi hem de benim işyerimle ilgilendi. Bana çok büyük iyilik yaptı. Kendisine ne kadar teşekkür etsem azdır” dedi.

Aynı durumun kendi başına da gelebileceğini aynı hareketin Bekir Şener’in de yapacağından şüphe duymadığını ifade eden lokantacı Mehmet Kulalı’da “Bekir abimle altı yıl birlikte çalıştık. Kendisi benim meslek büyümdür. Olayı duyduğum anda hiçbir karşılık beklemeden hemen lokantasına koştum. Onun işyerinin kapalı olmasına gönlüm razı olmadı. Kendisinin de geçindirmek zorunda olduğu bir ailesi var. Kendi işyerimle birlikte Bekir abimin de yemeklerini hazırladım. Bizim esnaflık ve ahilik anlayışımızda asla rekabet ve kıskançlık yoktur. Bizim gönüllerimizde sadece sevgi, saygı ve muhabbete yer vardır. Hepimiz ailemiz için ekmek davasındayız. Bugün Allah korusun, kendisinin başına gelen üzücü olay yarın benim başıma da gelebilir. Bizler rakip değil meslektaşız. Ben tekrar çok kıymetli Bekir abime geçmiş olsun diyor, tüm esnaf kardeşlerimize kazasız belasız günler ve hayırlı işler temenni ediyorum” dedi.